Yanan Sadece Orman Değil, İzmir’in Kalbidir… İzmir Diyanet-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Nail Çelik Orman yangınları ile ilgili olarak bir açıklama yaparak; “İzmir’in dağlarında çiçekler açar deriz ya…

      Yanan Sadece Orman Değil, İzmir’in Kalbidir…

  İzmir Diyanet-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Nail Çelik Orman yangınları ile ilgili olarak bir açıklama yaparak;

 “İzmir’in dağlarında çiçekler açar deriz ya… O dağlar artık dumanla kaplı. Her yaz, Ege’nin incisi İzmir ve çevresi, orman yangınlarıyla kavruluyor. Karaburun’dan Menderes’e, Bergama’dan Seferihisar’a kadar nice yeşil alan, alevlere teslim oluyor. Bu sadece bir çevre sorunu değil; bu, geleceğimizin sessiz çığlığıdır.

   Geçtiğimiz yıllarda Menderes’te, Bayındır’da, hatta Bergama çevresinde çıkan yangınlar hâlâ hafızalarda taze. Binlerce hektar ormanlık alan, içinde yaşayan canlılarla birlikte yok oldu. Oysa bu ormanlar sadece ağaç değil; onlar İzmir’in nefesi, gölgesi, serinliği, huzurudur.

   Bu yıl da İzmir’in Ödemiş, Buca, Gaziemir Ve Çeşme İlçelerinde çıkan yangınlar sadece ormanı değil, hayatları da yaktı.

   Yangınlar yalnızca doğayı değil, içinde barındırdığı yaşamı da yok ediyor. Spil Dağı eteklerinde yaşayan karacalar, Yamanlar Dağı’ndaki baykuşlar, Gediz Deltası’na sığınan kuşlar… Hepsi bu yangınların sessiz kurbanları. Onların kaçacak yeri yok. Onların sesi biz olmalıyız.” Diyen Başkan Çelik;

  “İzmir gibi rüzgârın bol olduğu bir şehirde, ormanda ateş yakmak sadece ihmal değil, ihanettir. Piknik sonrası bırakılan köz, cam şişelerden yansıyan güneş ışığı, dikkatsizce atılan sigara izmaritleri… Hepsi bir kıvılcım, hepsi bir felaketin başlangıcı olabilir. Bu şehir bizim; korumak da bizim görevimiz.

   Elbette devletin yangınla mücadele kapasitesini artırması, erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Ancak bireysel sorumluluk da en az bunun kadar hayati önem taşımaktadır. Ormana girdiğimizde ateş yakmamak, çöp bırakmamak, şüpheli bir duman gördüğümüzde 112’yi aramak… Küçük gibi görünen bu adımlar, büyük felaketleri önleyebilir.

   İzmir halkı dayanışmayı bilir. Yangın sonrası fidan dikim kampanyaları, gönüllü destek grupları, su taşıyan gençler… Bu şehir, küllerinden doğmayı da bilir. Ama asıl mesele, yangın çıkmadan önce harekete geçmek. Önlemek, söndürmekten daha kolay ve daha değerlidir” açıklamasını yapan Çelik şöyle devam etti;

   “İzmir’in dağları yeniden çiçek açsın istiyorsak, önce onları korumalıyız. Ormanlar sadece doğa değil; kültürdür, mirastır, yaşamdır. Bergama’nın antik taşları kadar kıymetlidir her çam ağacı. Gelin, bu yaz ormanlara sadece hayranlıkla bakalım; ateşle değil.

    Bakınız bu konuda Kur’an-ı Kerimde Allahü Teâlâ ve Peygamber Efendimiz de hadis-i Şeriflerinde şöyle buyuruyor;

“Gökten su indirip onunla her türlü güzel bitkiyi bitiren O’dur. Bunlarda düşünen bir toplum için elbette ibret vardır.”
— Nahl Suresi, 10–11. Ayetler

“Bir kimse bir ağaç dikerse, o ağaçtan yenen her meyve, çalınan her ürün, kuşların ve hayvanların yediği her şey, o kişi için sadaka olur.”
— Buhârî, Tecrid-i Sarih, VII/122

Yorumlar