• https://www.facebook.com/izmirdiyanet-sen.org
  • https://www.twitter.com/nail hoca çelik
  • https://www.youtube.com/nail hoca çelik

CAMİLER VE DİN GÖNÜLLÜLERİ HAFTASINDA SORUNLARIMIZ

1986 yılından bu tarafa 1 Ekim-7 Ekim tarihleri arası Camiler ve Din Görevlileri haftası olarak kutlanmaktadır. Hafta dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığı ve Başkanlığa bağlı bütün Müftülüklerde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu etkinlikl

1986 yılından bu tarafa 1 Ekim-7 Ekim tarihleri arası Camiler ve Din Görevlileri haftası olarak kutlanmaktadır.

 

Hafta dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığı ve Başkanlığa bağlı bütün Müftülüklerde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu etkinliklerde Camiler ve Din Görevlerinin sorunları ele alınır. Çeşitli programlarla hafta kutlanır. Cami eksenli yaşayan bir toplum elbette ki Camiye ve Din Görevlisine değer vermek mecburiyetindedir. Çünkü;

Camiler; bir araya toplayan, cem eden, birleştiren ve sosyal alanda insanların kaynaşmasını sağlayan mekânlarıdır. Yer yüzünün direkleri ve Kabe-i Muazzama’nın bir şubesi olan  Camiler Müslümanların vazgeçilmezlerindendir.

İslam dini açısından da çok önemli bir yere sahip olan Camiler Allah’a ibadet etme, Öğrenme, eğitme ve huzur mekanlarıdır. Yer yüzünde yapılan ilk bina olan Kabe-i Muazzama İlk Mescit ve bütün Müslümanların Kıblegahı olmuş ve bütün Camilerinde anası sayılmıştır.

Camiler; Allah’ın evi olarak adlandırılmıştır. Nitekim Kur’an-ı Kerimde Yüce Allah Cin Suresinin 18. Ayetinde buyuruyor ki ; Mescitler şüphesiz Allah'ındır. O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın (ve kulluk etmeyin). Peygamber (sav) Efendimiz Mekke’den Medine’ye hicret ederken önemine binaen yolda İlk mescit olarak Kuba mescidini inşa etmiş ve gittiği Medine’de de Mescidi Nebeviyi inşa etmiştir.

Camiler; Huzur’un, sukünün ve maneviyatın tesis ve teslim edildiği müstesna yerlerdir. Kim ne zaman sıkılırsa, rahatlamak ve huzur bulmak için Camiye koşmuş, manevi açıdan huzuru Camilerde bulmuştur.

Camiler; bir Sosyal denge kurumudurlar. Camiler kendisine koşan bütün insanları aynı derecede karşılamış ve bağrına basmıştır. Amirle Memur, İşçi ile İşveren, Ast ile üst aynı derecede muamele görür Camide. Buralarda bir ayrım olmaz.

Camiler; Sosyal dayanışma müesseseleridirler. Camilere gelen İnsanlar birbirlerinden haberdardırlar. İyi günlerinde ve kötü günlerinde devamlı olarak birbirlerinin yanlarında olur, birbirlerine destek çıkarlar ki bu da Caminin sosyal alanında oluşan çok önemli bir özelliğidir.

Camiler; Kur’ani ve Peygamberi edebin nevşü nema ettiği, hayatın anlam bulduğu, insanların yeniden yeniden hayata bağlandığı, günde beş vakit ilahi mesajların gönüllere bir efsun misali okunduğu ve nakşedildiği yerlerdir.

Camiler; günde beş vakit minaresinde kurtuluşa çağrının yapıldığı ve İslamın sembolü olan minareleri ile Müslümanların güven kaynakları olan yerlerdir. Camiye giren insan her türlü kötülükten emindir. Her türlü Pislikten ve tasalluttan uzaktır.

Camiler; Peygamber (sav) efendimizden bize emanet olarak bırakılan ve emin olunan yerlerdir.

Camilerde görev yapan Din Gönüllüleri ise hademe-i hayrattır. (Hayra hizmet edenler). Caminin bakımı ve düzenli bir şekilde ibadete açık tutulması, yapılacak olan ibadetlerde halka İmamlık,hatiplik, müezzinlik ve Vaizlik yapılması Din gönüllüleri tarafından yapılır.

İslamın ilk yıllarında İmamlık ve Hatiplik Peygamber (sav) efendimiz bizzat kendisi tarafından yürütülmüştür. Dolayısıyla Camilerde görev yapan bütün Din Gönüllüleri Peygamber varisi olarak adlandırılmışlardır. İlim ve Teknoloji çağına geldiğimiz şu zamanda Din Gönüllülerinin bir çok sıkıntısı vardır ki; ben bunlardan sadece bir kesit sunmak istiyorum.

1-  Diyanet işleri Başkanlığında çalışan bütün Çalışanlarının hizmet ayrımı yapmadan Diyanet İşleri Başkanlığı Personeli olarak tanımlanmalı.

2- Din Gönüllülerine Kurumu tarafından değer verilmeli ve hizmete yönelik teşvik edilmeli.

3- C sınıfın da bulunan Camiler muhakkak çift görevli olarak yeniden düzenlenmeli.

4- Müftülüklerimiz artık İnşaat Müftülüğünden çıkıp hizmet Müftülüğüne geçmeli.

5- Eşiyle beraber Hacca veya Umreye gideceklere belirli bir indirim yapılarak kolaylık sağlanmalı.

6- Sadece Dini yüksek okul mezunu Diyanet Mensuplarına tanınan ek göstergenin, diğer fakülte mezunu diyanet mensuplarına da tanınmalı,

7- Lojmanlarda oturma süreleri, ilgili Lojman yönetmeliğine göre yapılmalı. İl Veya İlçelerde oluşturulan Türkiye Diyanet Vakfı yönetim kuruluna bırakılmamalı. Kanun ve yönetmelikler çerçevesinde herkes Lojman da oturma hakkına sahip olmalı.

8- İzine ayrılacak olan bir görevlinin “Yerine adam bulma “ gibi bir sıkıntı ortadan kaldırılmalı.

9- Camilerin ve Tuvaletleri'nin temizlik işlerinden o Camide görevli bulunan İmam ve Müezzin sorumlu olmamalıdır. İmam veya Müezzin Tuvalet temizleyip sonra da Cemaatin önüne geçip namaz kıldırmamalıdır. Adaba ve edebe aykırıdır.

10- Türkiye Diyanet Vakfı tarafından destelenecek olan ve her il de Diyanet İşleri Başkanlığında çalışan her kademede ki Personeli savunan bir Başkanlık Teşkilatının Avukatı'nın bulunması lazım.

11- MBSTS sorularında seviye problemi var.İlahiyat mezunları ile İmam-Hatip Lisesi Mezunları aynı kulvarda yarıştırılmakta. Bu da eğitim eşitliğine aykırıdır. Dolayısıyla herkes kendi seviyesine göre sorulara muhatap olmalıdır.

12- Öğretmenlerin Eğitim öğretim başında aldıkları harcırah gibi Din Gönüllüleri de “Camiler ve Din görevlileri “haftasında bir maaş ikramiyeverilmelidir.

13- Müezzinlere de sarık ve Cüppe verilmelidir.

14- Yapılan bütün sınavların Kamera ve Zarf usulü yapılması lazım

15- Yeni sınav sistemiyle çoğu kimse yerinden kıpırdayamayacak. 70 puanı bulmak bir hayal gibi.Sınav sistemini yeniden gözden geçirilmesi lazımdır.

16- Günün en az 18 saati açık kalan Camilerimizde bulunan Din Gönüllüsünün Camide ki bütün ihtiyaçları giderilmeli, Camilerin Isıtma ve soğutma giderleri de Genel Bütçeden karşılanmalıdır.

17- Teknoloji çağında yaşayan ve artık bütün işlemlerin İnternet üzerinden yapıldığı bir ortamda Bütün Camiler ve Kur’an Kursları bir İnternet ağı ile birbirine bağlanmalı her Camide muhakkak ebir bilgisayar ve Diyanet tarafından sağlanan internet ağı olmalı. Din Görevlisi devamlı online olana insandır.

18- TOKİ ile anlaşarak Lojmanı olmayan yerlere lojman, onarıma muhtaç olan yerlerde de onarıma gidilmeli.
19- FETÖ Terör örgütü ile iliskilendirilerek açığa  alinan görevlilerin bir an önce sorusturmalarinin sonuclandirilmasi ve goreve iade edileceklerinde bir an once göreve başlamasi lazim.

Her ilde muhakkak bir DİYANET EVİ olmalı ve Din Gönüllüsünün okuyan çocuklarına her alanda Diyanet yardımcı olmalıdır.

  Erkek olsun kadın olsun her iki kesimde de çalışma hayatında bir takım sıkıntılar vardır. Genelde bu sıkıntılar erkeklerde varmış gibi gözükür ve genelde erkeklere yönelik bir takım çözümlerde üretilir. Halbuki bu kurumlar da çalışan kadınlar en az erkeklerin sorunları kadar sorunla karşılaşıyorlar.

   Diyanet  İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışan kadınların da kurumlarında karşılaştıkları bir takım sorunlar var ki; bu sorunların Diyanet İşleri Başkanlığı gibi  toplumun göz bebeği olan bir kurumda olmaması lazım gelen sıkıntılardır.

  Diyanetteki çalışan kadınların çalışma hayatında karşılaştıkları sorunlara bakılacak olursa; çalışana hak ettiği değerin verilmemesi ile karşılaştığını ifade edenler %22,1, görevlendirme ile ilgili adaletsizliklerle karşılaştığını ifade edenlere %12,1, evli olmasından dolayı bazı özel (doğum, emzirme, hamilelik, çocuk bakımı vb.) izin hallerinde yöneticilerin olumsuz tavırları ile karşılaştığını ifade edenler %10,6, yöneticilerin olumsuz tavır ve davranışlarıyla karşılaştığını ifade edenler %9,5’tir. Şimdiye kadar herhangi bir sorunla karşılaşmadığını ifade edenler ise %45,7’dir.

   Toplam olarak bu rakamlara baktığımız zaman,  Kadınların çalıştıkları iş yerlerinde  %55’ine yakınının şu veya bu şekilde gördüğü muamele bakımından sorunlarla karşılaştıkları anlaşılıyor.

   Bu oran adam sende denecek ve azımsanacak bir oran değildir. Ve bu rahatsızlıkların başında “Çalışana hak ettiği değerin verilmemesi” sorunu kurumsal olmaktan ziyade davranış kalitesi sorunuyla ilgili bir sorundur.

   Sorunlarımızdan sadece bir kesit bunlar. Biz Din Gönüllüleri; Başta Sayın Başbakanımızdan ve Sayın Diyanet İşleri Başkanımız'dan ümit varız ve ümitle bekliyoruz. İnşallah en kısa zamanda bizlerin de bu sorunlar yumağı çözülür yine hep beraber hizmette yarışa devam ederiz.

   Camiler ve Din Gönüllüler haftamız Cümlemizin hakkında hayırlara vesile olsun. Diyanet Teşkilatında veya teşkilat dışında bu yolda hizmet edipte ahirete irtihal edenlere Allahtan Rahmet, hayatta olanlara sağlık sıhhat ve hürmetlerimi sunuyorum.

Selam ve Dua ile

      Nail ÇELİK

  İzmir Diyanet-Sen

2  Nolu Şube Başkanı

 

559 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
ÜYELİK

SİTE MENÜSÜ