• https://www.facebook.com/izmirdiyanet-sen.org
  • https://www.twitter.com/nail hoca çelik
  • https://www.youtube.com/nail hoca çelik

BU GÜN MAHİ MUHARREMDİR, MUHİBBİ HANEDAN AĞLAR

Diyanet, Muharrem ayında vuku bulan ve İslam alemini derin üzüntülere sevk eden Kerbela olayının yıldönümü vesilesiyle,başta Hz.Huseyin olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle anmak amacıyla “Kerbela’yı Anlamak “konusunu Cuma hutbesine taşıdı.


Kerbela’yı Anlamak



وَلاَ تَكُونُواْ كَالَّذِينَ تَفَرَّقُواْ وَاخْتَلَفُواْ مِن بَعْدِ مَا جَاءهُمُ الْبَيِّنَاتُ وَأُوْلَئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ

Kardeşlerim!

Cennet kapılarının ardına kadar açıldığı ramazan ayı, mü’minlerin malı mülkü, makamı, şöhreti ellerinin tersiyle iterek kefen misali bembeyaz elbiselere bürünüp mahşer provası yaptıkları hac mevsimi derken, Rabbimizin hikmet ve rahmetine mazhar olmuş zaman dilimlerinden olan muharrem ayının içerisinde bulunmaktayız.othenta Muharrem ayının, tarihimizde, kültürümüzde önemli bir yeri vardır. Zira, muharrem ayı hicret ayıdır. Muharrem ayı aşure ayıdır. Ve muharrem ayı bizlere, ciğerlerimizi dağlayan Kerbela’yı hatırlatan aydır.

Kerbela; Resulümüzün, “cennet gençlerinin efendileri”1 sözüyle taltif ettiği, Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın iki ciğerparesinden biri Hz. Hüseyin efendimizin ve yetmişten fazla müminin şehit edildiği yerdir…


Değerli Kardeşlerim!

Asırlardır yüreklerimizi sızlatan, bağırlarımızı yakan bu elim hadise, Efendimizi ve O’nun Ehl-i Beyti’ni seven başta milletimiz olmak üzere bütün müminleri, derinden yaralamış, kalpleri incitmiştir. Kültürü, mezhep ve meşrebi ne olursa olsun bütün Müslümanları derin acılara gark etmiştir.

Nitekim Kâzım Paşa ümmetin bu ortak hüznünü, şu dizelerinde gayet anlamlı bir şekilde dile getirir;


“Düştü Hüseyn atından sahrâ-yı Kerbelâ’ya Cibril var haber ver, sultân-ı enbiyâya…”


Kerbela’da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve yakınlarının, haksızlığa ve zulme karşı onurlu direnişleri, doğruluk adına samimi yürüyüşleri, bütün müminlerin gönüllerinde unutulmaz izler bırakmıştır. Resûlullah Efendimizin torunlarına bu zulmü reva görenler ise; insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmişlerdir.

Aziz Kardeşlerim!

Muharrem, bizim için ortak bir hüzün ve matem mevsimi olduğu kadar, bir adalet, hikmet, hak ve hakikat sofrasıdır. Bizler bu hadisenin matemini tutarken, aynı acıların bir daha yaşanmaması için; Muharrem’i doğru okuyup anlamaya, müspet sonuçlar çıkararak ibret almaya ve yüce Rabbimizin; “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın…”2 emrine uygun hareket etmeye her zamankinden daha çok muhtacız.

Muharrem ayını; Hz. Hüseyin’in uğrunda canını feda ettiği hak, adalet, rahmet, merhamet, müsamaha ve şefkat duygularının yeniden ihyâsı ve Müslümanların muhabbet, kardeşlik ve beraberlik duygularının güçlenmesi için fırsat bilmeliyiz.


Nitekim Muharrem ayında yaşattığımız aşure geleneğimiz, bu kardeşliğin en güzel örneklerinden biridir. Aşure; paylaşmanın, dayanışmanın ve birlikteliğin simgesidir. Aşure aşında bir araya gelen farklı nimetlerin, aynı ortak tada katkı sağladıkları gibi, milletimiz asırlardır birlikte yaşamanın gereği olarak sevinç ve tasayı, muhabbet ve meşakkati paylaşmaya devam etmektedir.

Bu vesileyle, şehitlerin efendisi, rahmet peygamberinin çiçeği, cennet gençlerinin seyidi, ümmetin gözbebeği Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitleri başta olmak üzere, bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

Ehl-i Beyt-i Mustafa’nın muhabbetinin her daim yüreklerimizde bâki kalmasını, onlardan bize tevarüs eden insani ve ahlaki erdemlerin zihin ve gönül dünyamızı tezyin etmesini Rabbimizden diliyoruz.othenta Geçmişte yaşadığımız keder ve acıların; yeni üzüntülere sebebiyet vermemesini, aksine bizleri birbirimize sevgi ve muhabbetle bağlamasını Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyoruz.

1. İbn Mâce, Sunne, 11/4
2. Âl-i İmrân, 105

 



2173 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
ÜYELİK

SİTE MENÜSÜ