BAYRAM GİBİ BAYRAM OLSUN İNŞALLAH...

  Mübarek Ramazan ayını geride bırakarak, sevgimizi, umutlarımızı, kardeşlik ve dostluğumuzu, mutluluğumuzu ve kederlerimizi paylaşma, bütün bir toplum olarak kaynaşma günü olan bayrama ulaşmanın huzur ve sevincini yaşıyoruz.

  Bayram, kalbî duygu ve düşüncelerin dışarıya çıktığı, köpürüp her yanı sardığı bir dostluk ve kardeşlik günüdür.

   Bayramlar, her yıl gelip geçen sıradan günler olmaktan öte, dargınlık ve kırgınlıkların giderildiği, barış, sevgi ve esenliğin dalga dalga toplumun bütün kesimlerine yayıldığı, “Ben’i” “Biz” yapan, yanı başımızdakinin fark edildiği ve gözetildiği, toplumda açılan sosyal yaraların sarıldığı, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızın yeniden güç kazandığı çok özel günlerdir.

  Bayram, barışma demek, bayram paylaşma demektir. Paylaşmak da kardeşliğin gereğidir. 30 günlük Ramazan’ın ardından bahşedilen bayramı adına ve anlamına yakışır şekilde kutlama ve yaşama bütün inananların hakkıdır.

  Mutluluklar paylaşıldıkça artarken, hüzünler de paylaşıldıkça azalır. Bayramlar, bu günleri en iyi hissettiğimiz zaman dilimleridir.

  Ancak, uzaklarda üzgün, gözündeki yaşlar, muson yağmurlarının oluşturduğu sellere karışan, bulabilirse ekmeği, götürecek evi bile olmayan Pakistanlı kardeşlerimiz var.

Mutluluğumuzu Pakistanlı kardeşlerimize kardeş ve dost eli uzatarak artırırken, onların acılarını da paylaşmış ve azaltmış oluruz.

    Bu duygu ve düşüncelerle, Diyanet-Sen ailesinin, milletimizin ve İslam Alemi’nin Ramazan Bayramı’nı kutluyor, Pakistan’daki gibi felaket ve acıları bir daha yaşatmamasını dilerken, bizlere de sevgi, barış, hoşgörü ve mutluluklar getirmesini niyaz ediyoruz.

   Mutlu Bayramlar...

Yorumlar