• https://www.facebook.com/izmirdiyanet-sen.org
  • https://www.twitter.com/nail hoca çelik
  • https://www.youtube.com/nail hoca çelik

GÖRMEZ" GELİN KARDEŞ OLALIM"

Bir dizi açılış için Hakkari'ye giden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ziyaretinin ilkgününde Yüksekova ve Şemdinli'de vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılandı. 

Yüksekova'da önemli mesajlar

Görmez, Yüksekova'daki Merkez İhsaniye Camii'nin açılış törenine katılarak Cuma namazını kıldırdı. Namaz öncesi açılış töreninde konuşan Görmez önemli mesajlar verdi.

Barış ve kardeşliğin tesisi için kalpler arasında bağ kurmanın önemine işaret eden Görmez, busüreçte kendilerine düşen görevin konjonktürel, mevsimlik ve zamana bağlı bir görev olmadığını vurgulayarak, "Bu görev konjonktürel, mevsimlik ve zamana bağlı bir görev değildir. Bütün Diyanet personeli, bütün mihrap görevlileri ve Diyanet personeli olmasa da bütün alimlerin seydaların, mollaların görevi aynı zamanda insanların yürekleri arasında köprü kurmaktır. Nerede hor, hakir görülen kardeşimiz varsa elinden tutmaktır. Bu bizim konjonktürel değil, asli görevimizdir. Hepimizin asli görevidir" dedi.

Çekilen zorluklardan ve sıkıntılardan alimlerin de mesul olduğunu ifade eden Başkan Görmez, "Bölgede yaşanan sıkıntılarda hepimizin kusuru var. Bu kusurları sıralarken hiçbir kardeşimiz, bu ülkede canını veren, kanını akıtan kardeşlerimize yapılan zulmü, haksızlığı unutmamalı. Evladını şehit vermiş hiçbir annenin gözyaşı unutulmamalı, çocuğunu dağlara kaptırmış babanın feryadını, annenin yakarışını unutmamalıyız. Bunları sıralarken de suçu başka yere yıkmaya kalkmamalıyız. Bu sorun hepimizin ortak sorunudur" diye konuştu.

Başkan Görmez, şöyle konuştu;

"Bizi birbirimize kardeş kılan o yüce değerleri, kenetlenmemizi sağlayan kalplerimizi uzun zaman ihmal ettik…"

"Yaşadığımız sıkıntıların, dertlerimizin kökenine baktığımızda bir ihmal olduğunu görürüz. Biz bu bölgeyi uzun zaman ihmal ettik. Bunu yüreklice söylemekten de imtina ettik. Bugün burada itiraf edelim, bizi birbirimize kardeş kılan o yüce değerleri, kenetlenmemizi sağlayan kalplerimizi ihmal ettik.

Yanlış yorumlar, yanlış düşünceler İslam'ın kabul etmeyeceği şeyler yüreklerimizi kaskatı kıldı. Yüce Kur'an, ihmal edilen, imar edilmeyen kalbi taşa benzetir. İnsan, kalbini, gönlünü, yüreğini ihmal ettiği zaman kalbi taşlaşır. Taş ondan daha yumuşak hale gelir.

"Bizi bir araya getirecek, birlikteliğimizi sağlayacak olan kalplerimizdir…"

Bizi bir araya getirecek, birlikteliğimizi sağlayacak olan kalplerimizdir. O yüreğe, o kalbe para, şehvet, şöhret girmez. İslam'ın reddettiği ideolojiler o kalbe girmez. Kardeşini ırkından, renginden dolayı aşağılayan düşünceler girmez. Öyle olduğu halde kalp ihmal edilirse o kalp acıma duygusunu kaybeder, merhametini kaybeder. Sadece kendine değil, ülkesine, değerlerine, tüm insanlığa zarar verir. Öncelikle var olan temel sorunlar üzerinde durmamız gerekiyor. Yüreklerimizi imar etmemiz gerekiyor ihmal değil.

"Bu topraklarda yüreği buruk hiç kimse kalmasın…"

Öncelikle birbirimize değer verelim. Yüreklerimizi kenetleyelim. Bu topraklarda yüreği buruk hiç kimse kalmasın. Kalbi kırık kimse kalmasın. Bu birlikteliğimizi herhangi bir tarafa çekerek değil, İslam kardeşliğinde buluşturmalıyız. Sizlerden istirhamım, insan yüreği kadar geniş bir yer yok, Allah hiçbir yere sığmaz ama müminin kalbine sığar. Kalpleri birleştirelim, yürekleri kenetleyelim. Birbirimize dua ederek camilerimize girelim.

"Bu bölgenin farklı bir yönü de İslam dünyasıyla kardeşlik köprüleri kuran alimler yetiştirmesidir…"

Bu bölgenin farklı bir yönü de, sadece bir maneviyat merkezi olmamış aynı zamanda bütün İslam dünyasında manevi kardeşlik köprüleri kuran büyük alimler, insanlar yetiştirmiştir.

Bu insanlarımızı tarih boyunca şanlı, şerefli kılan alimlerimizin o manevi yapısını korumak muhafaza etmek gerekir. Yüce Kur'an'da yaratılış gayelerimizi anlatan pek çok ayet var. Bunlardan biri de, yeryüzünü imar etmektir. İmar kelimesi son derece önemlidir. İmar, caminin kapısından içeri girdikten sonra başlar. Allah sizi topraktan yarattı ve sizden yeryüzünü imar etmenizi istedi. Yeryüzünü ifsat etmek için değil, imar etmek için gönderdi. İmar, gönülleri imar etmek, yürekleri tamir etmektir. Gönül dünyamızı ıslah etmek gerekir. Gönül dünyalarını imar edemeyen şehirleri, ülkeleri imar edemez."

ŞEMDİNLİ'DE ÇİÇEKLERLE KARŞILANDI

Görmez, Yüksekova temaslarının ardından Şemdinli'ye hareket etti.

Başkan Görmez'i ilçeye 10 km kala yaklaşık bin kişi karşıladı. Karşılamanın ardından Şemdinli'ye doğru yola çıkan Başkan Görmez'i daha sonra ilçe girişinde çoğunluğu gençlerden oluşan kalabalık bir grup çiçeklerle ve üzerlerinde ‘Başkanımız hoş geldiniz, Barışa hasret kalmış beldemize hoş geldiniz, Birêz Mehmet Görmez hûn bı xwêr hatın, Ziyaretiniz bizi onurlandırdı' yazılı döviz ve pankartlarla karşıladı.


Başkan Görmez, daha sonra Yüksekova'da bulunan Merkez İmam Şafi Kuran Kursu temel atma törenine katıldı.

Bölgeye kazandırılan bu büyük hizmetten dolayı emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Görmez, İslam dininden önceki insanlığın haliyle İslam geldikten sonraki insanlığın halini ilmin ortaya koyduğunu ifade ederek, "Cahiliyeden bizi kurtaran yüce kitabımız Kur'an geldi ve bütün insanlığın mukadderatını değiştirdi" dedi. 

Başkan Görmez şöyle devam etti;
"Bir yüce kitap geldi ve kız çocuklarını diri diri toprağa gömülmekten, insanları köle olmaktan kurtardı. O yüce kitap geldi ve her türlü zulmü, zulmeti ortadan kaldırarak adaleti tesis etti. Müminlerin yüreklerini birleştirdi onları birbirine kardeş kıldı. Bu halde o büyük kitabı okumadan öğrenmeden bu dünyayı terk etmek mümkün müdür? 

Çok kıymetli bir dostunuzdan mektup gelse o mektubu okumadan durabilir misiniz? Bu kitapta en yüce dosttan gelen bir mektuptur. Çocuklarımız, gençlerimiz, kadınlarımız, kızlarımız hepsi bu kitabı okumalı ve öğrenmeli. Eskiden bu topraklarda kuran okumasını bilmeyen kimse olmazdı ama şimdi Kur'an bilmeyen insanlara rastlayabiliyoruz. Sonra başımıza birçok problemler gelmeye başladı. 

"Seyyit Taha bu toprakların yetiştirdiği çok önemli bir İslam alimidir…"

Kur'an her birimize hayat veren kitaptır. Onu okuması ibadet, ona bakılması ibadet, onun tefsiri ibadet, onunla amel etmek daha büyük ibadet. Ama aslolan bize emrettiklerini yapmaktır. O bize insanlık içinden çıkarılmış hayırlı ümmet olduğumuzu hatırlattı, adil olmamızı, iyi kul olmamızı, iyi bir anne, baba, kardeş, evlat, komşu, dost, arkadaş, olmamızı emretti. Doğru konuşmayı, ahde vefa göstermeyi, sadakati, Furkan sahibi olmamızı, hak ile batılı, şerle hayrı, iyiyle kötüyü, güzelle çirkini, fark etmemizi öğretti. Bu yüzden bizim böyle müesseselere çok ihtiyacımız var. 

Seyyit Taha öyle sıradan bir insan değil. Bir taraftan Buhara, Taşkent ve Semerkant'la, Bağdat ve Şam'la irtibatlı olması diğer taraftan Hindistan'da dehlevilerle münasebet kurması onun büyüklüğünü göstermesi kafidir. Nehri'de yetişen bu büyük İslam alimi bütün dünyayla irtibat kurabiliyor manevi köprü kuruyor İslam kardeşliğinin halkası olabiliyor. Bu kursa bu ismi verenleri ayrıca tebrik ediyorum. 

"Bizi kardeş kılan inancımıza yeniden daha güçlü sarılalım…"

Bizi kardeş kılan inancımıza yeniden daha güçlü sarılalım. Çokça okuyalım, bu topraklarda kalbi kırık kimse kalmasın, dilinden, ırkından, renginden, malından, şöhretinden, mevkiinden, statüsünden ötürü kimse ötekileştirilmesin. Hepimiz aynı Allah'a, aynı kitaba inanıyoruz. Aynı Allah'a secde ediyoruz. Aynı Fatiha'yı, aynı duaları okuyoruz. Hiçbir mümin hiçbir mümine haksızlık edemez, onu hor ve hakir göremez, kaş gözle dahi aşağılayamaz, renginden, dilinden, ırkından dolayı ötekileştiremez. Bunun yolu ise Kur'an'ı iyi öğrenmek ve Efendimizi iyi tanımaktan geçer. Bizi kardeş kılan o büyük değerleri iyi okumak ve öğrenmek zorundayız.

Kaynak: Haber7



1200 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
ÜYELİK

SİTE MENÜSÜ