• https://www.facebook.com/izmirdiyanet-sen.org
  • https://www.twitter.com/nail hoca çelik
  • https://www.youtube.com/nail hoca çelik

GÖRMEZ:"DİN EĞİTİMİ YETERSİZ" DEDİ

DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, din öğretimi konusuna ilişkin, “Mevcut birikimimizin bırakın uluslar arasını, henüz Türkiye’nin yeni vizyonuna dahi uygun olmadığını düşünüyorum” dedi.
Görmez, Bilim ve Sanat Vakfı tarafından kurulan İstanbul Şehir Üniversitesi bünyesinde yeni açılan İslâmî İlimler Fakültesi’nce düzenlenen ‘’Türkiye’nin İslâmî İlimler Birikimini Dünyaya Açmak’’ panelinde yaptığı konuşmada, eğer Türkiye’nin yüksek din öğretimi tarihi yazılacak olursa, 2010, 2011 ve 2012 yılların yeni bir dönüm noktası olarak ifade edileceğini söyledi. Mehmet Görmez, Türkiye’de yüksek din öğretiminin, ilahiyat fakültelerinin, Ulum-i İslâmiye’nin özellikle yüz yıllık serüveninin, üzerinde çalışılması gereken, herkese pek çok dersler veren çok önemli belgeler ihtiva ettiğini kaydetti.
‘’2010 yılı ile başlayan bu yeni dönem, yükseköğretimdeki değişiklikler, yüksek din öğretimi tarihinde bize yeni fırsatlar ortaya çıkardı’’ diyen Görmez, bu yeni fırsatların hem avantajları hem de dezavantajları olduğunu dile getirdi. Bunlardan birinin, ilahiyat fakültelerinin sayısının artması olduğunu dile getiren Görmez, yeni kurulan İslâmî ilimler fakültelerinin de kendi içinde yeni müfredat ve programla yola çıkmalarının daha hayırlı olacağını düşündüğünü belirterek, ‘’Yeni kurulan bu fakültelerimizin ürettikleri bilgiyi bütün İslâm dünyası ile paylaşmak istemelerini dezavantaj olarak görüyorum’’ dedi.

′′MEVCUT BİRİKİMİMİZ TÜRKİYE′NİN YENİ VİZYONUNA UYGUN DEĞİL′′

“EĞER insafsızlık sayılmazsa ben bazı tesbitlerimi ifade etmek istiyorum’’ diyen Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Birincisi, mevcut birikimimizin bırakın uluslar arasını, henüz Türkiye’nin yeni vizyonuna dahi uygun olmadığını düşünüyorum. Belki haksızlık yapıyorum, ama doğrusunu ifade etmek gerekiyor. Birikimimizin Türkiye’nin içine girdiği yeni vizyona ne kadar uygun olduğunu düşünmek gerekiyor. İkincisi, gönül coğrafyamızın ihtiyaçlarına karşılık verip veremeyeceği konusudur. Türkiye’nin yeni vizyonuna uygun birikim var mı? Bu soruyu sormamız gerekiyor ilahiyatçılar olarak. Gönül coğrafyamızın, Ulum-i İslâmiye ihtiyacına, kendi kimliklerini yeniden inşa etmeye katkıda bulunacak bir Ulum-i İslâmiye katkısına katkı sunmaya gücümüz var mı? İslâm dünyasına katkı sunabilecek bir birikimimiz var mı?  İslamofobia’yı dikkate aldığımızda hakikaten büyük meydan okumalarla karşı karşıyayız ve bütün bu meydan okumalara ne kadar karşılık verip veremeyeceğimizin ayrıca üzerinde durulması gerekir. Bu soruların sorulması gerekir.’’



1461 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
ÜYELİK

SİTE MENÜSÜ