• https://www.facebook.com/izmirdiyanet-sen.org
  • https://www.twitter.com/nail hoca çelik
  • https://www.youtube.com/nail hoca çelik

FATİH İSTANBUL'UN FATİH'İ AYASOFYA İSE CAMİİDİR

Bilindiği gibi, Ayasofya’nın Camii vasfını yok sayan ve vakfiyesine dair beyanı görmezden gelen hukukilikten yoksun 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay'a açılan dava, karar aşamasındadır.

Bilindiği gibi, Ayasofya’nın Camii vasfını yok sayan ve vakfiyesine dair beyanı görmezden gelen hukukilikten yoksun 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay'a açılan dava, karar aşamasındadır. 

Beklentimiz; milletimizin hiç vazgeçmediği “Ayasofya’nın cami olarak yeniden ibadete açılması” iradesiyle, hukuki ve tarihi gerçeklikle uyumlu olarak ecdadın hem vasiyetine hem de vakfiyesine uygun biçimde cami olarak hizmet sunması talebiyle uyumlu kararın alınması ve açıklanmasıdır. Sözün özü; Ayasofya’nın cami olduğunun tescili, vakfiyesinin teyidi sonucunu doğuracak müze kararın iptali, hem milletin beklentisi hem de hukukun gereğidir. 

Ayasofya, bir müze olarak değil ibadethane vasfını haiz olarak inşa edilmiş, davaya konu ve hukuksuzluğu cari Bakanlar Kurulu kararına kadar da hep ibadethane olarak hizmet vermiştir. Ayasofya Camii’nin bu tarihsel gerçekliğe, hukuki gerekliliğe ve toplumsal iradeye aykırı olarak müze yapılması; milletin iradesinin talebi olmamak yanında milletin egemenliğini de yok saymak niteliğindedir. 

Ayasofya Camii, çağ kapatıp çağ açan kutlu fethin aziz şehitlerinin emanetidir. Ayasofya Camii’nin müze yapılması kararıyla; fetih ruhu hedef alınmış, fethin hukuku ve fetih şehitlerinin vasiyeti ihlal edilmiş, fethin komutanının vakfiyesine haksız el uzatılmıştır. 

İstanbul’un fethini, “işgal” gören ve göstermeye yeltenen, “Zulüm 1453’te başladı” diyerek milletin değerler dünyasına yabancılaştığını tescilleyen, zihnen enfekte, ahlaken entübe konumda olan, fikren ihanet virüsünün maruziyeti altında bulunan kliklerin ve kişilerin; fethin ve Ayasofya Camii’nin milletimiz nezdindeki değerini anlamamaktaki kasıtlarını da ısrarlarını da görüyoruz. Bu konudaki tavırlarının, yanlış bakmak konusundaki istikrarlarının arkasındaki gerekçeleri de biliyoruz.

62 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
ÜYELİK

SİTE MENÜSÜ